Sadece bir ay önce çektim bu fotoğrafı.. Her zamanki gibi rüzgarlı bir Alaçatı gününde. Canımın bana "ne istersen onu yapalım bugün, nereye istersen oraya gidelim " dediği günlerden biri.Bıkmadan usanmadan benimle birlikte savrulduğu günlerden biri..Aklımda ; o en sevdiğim rüzgar ve yüzlerce "an " kaldı.Bir anı yaşarken müzik de oluyor kulaklarımda hep ama, yazsan yazılacak bir şey değil ki , hani unutmayayım desem.
Bazen öyle güzel ki hayat, dönüp bakınca benim hayatım mı bu diyorum.Ben mi yaşadım o anları. Fotoğraflara bakıyorum bir daha bir daha benim bu evet. Böyle görünüyorum. Kendimi bir filmin sahnesinde, ağır çekim hissederken ben, rüzgar bence deli gibi savururken bedenimi bir geçmişe bir geleceğe , dışarıdan sadece böyle sakin böyle durgun -ve belki biraz da hüzünlü sanki-görünüyorum. Gülümseyen bir kadın fotoğraflara..Bir çift aşık sadece.. Alaçatı ne kadar alışıktır buna. Canım istemez benim fotoğraflarıma benzer fotoğraflar görmek, benimdir sanki o an, o yer.. Oysa köşedeki kahvede oturan bir kaç kişi için hep tanıdıktır o tatlı sevinç,çekilen fotoğraflar benzerdir hep.Bir kenti ilk kez yaşayanların sohbetleri aşağı yukarı aynıdır. Ama olsun.. Ben hep benim kılarım o anı. Bizim kılarım. Bir fotoğraf karesinde ne görür insan,o yeri mi sadece..Kırmızı andıç kuşu -ki hiç görmedim,var mı gerçekten bilmem- neleri anımsatmıştır bana da bu fotoğrafı böylesine sevmişimdir.
7 Mart 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder